Can: Biber gazı yan etkidir”

Can:  Biber gazı yan etkidir”

Genel Kurul`da CHP`nin, göz yaşartıcı gazların etkilerinin araştırılması ile ilgili önergesinin aleyhinde söz alan Milletvekili Ramazan Can, Biber gazı polise atılan taşların yan etkisidir” dedi.

GENEL KURUL`DA CHP`NİN, GÖZ YAŞARTICI GAZLARIN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI İLE İLGİLİ ÖNERGESİNİN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN TALEBİ GÖRÜŞÜLÜRKEN "PALALI DEMOKRASİ" GERİLİMİ YAŞANDI. AK PARTİLİ VEKİLLERİN SÖZLERİ MECLİS`İ KARIŞTIRDI.

Can: “Biber gazı yan etkidir”

Genel Kurul`da CHP`nin, göz yaşartıcı gazların etkilerinin araştırılması ile ilgili önergesinin aleyhinde söz alan Milletvekili Ramazan Can, “Biber gazı polise atılan taşların yan etkisidir” dedi. 

“VANDALİZMİN YAN ETKİSİ!”

Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, biber gazını tasvip etmediklerinin altını çizerek şunları söyledi; “Biber gazı polise atılan taşların yan etkisidir. Biber gazı esnafa atılan molotofların yan etkisidir. Biber gazı dükkanlara atılan taşların yan etkisidir. Biber gazı sokakları terörize etmenin yan etkisidir. Biber gazı Vandalizmin yan etkisidir. Biber gazı darbeye zemin oluşturmanın yan etkisidir. Biber gazı camiye saygısızlık etmenin yan etkisidir. Bu neden ve sonuç ilişkisini ortaya koyduktan sonra, toplantı, gösteri ve yürüyüş yapma hürriyetinin hukuki dayanağı nedir, bunlara kısaca değinmek istiyorum.

“KANUNLARLA SINIRLIDIR”

Anayasa madde 34 “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.” demektedir.

YASAL DETAYLAR

Kanuni mevzuatı ise 2911 sayılı Kanun’da yer bulmuştur. 2911 sayılı Kanun, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’dur. Madde 3 “Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” demektedir. Madde 6’ya göre, şehir ve kasabalarda ve gerekli görülen diğer yerlerde hangi meydan ve açık yerlerde veya yollarda toplantı veya yürüyüş yapılabileceği vali ve kaymakamlarca belirlenir ve duyurulur, duyurudan on beş gün sonra ise muteber olur. Yine, 2911 sayılı Kanun’un 22’nci maddesinde yasak yerler belirlenmiştir. Buna göre, genel yollar, parklar, mabetler, kamu hizmeti görülen binalar ve Türkiye Büyük Millet Meclisine 1 kilometre uzaklıktaki yerler ile şehirlerarası kara yollarında gösteri ve yürüyüş yapılamaz.

“23. MADDE VAR”

Bir de madde 23 var, bu da kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerini düzenliyor. Ateşli silahlar ve patlayıcılar, her türlü kesici ve delici aletler veya taş, sopa, demir ve lastik çubuklar, boğma teli veya zincir gibi bereleyici ve boğucu araçlar veya yakıcı, aşındırıcı ve yaralayıcı eczalar, yasadışı örgüt ve topluluklara ait amblem ve işaret taşınarak kimlikleri gizlemek amacıyla yüzlerini tamamen veya kısmen bezle örtülmesi, kanunların suç saydığı afiş, pankart, döviz, resim, levha, araç ve gereçlerin taşınması…

“ÖNCE DUYURU YAPILACAK”

Bütün bunlar tahlil edildiğinde, Gezi Parkı’nda yapılan eylemlerin, gösterilerin, toplantıların bir defa Anayasa’ya aykırı olduğu; iki, 2911 sayılı Kanun’a aykırı olduğu orada yapılan eylemlerde, asılan pankartlarda, afişlerdeki sloganlarda, yaralayıcı bereleyici hatta öldürücü silahların kullanılmasında kendini göstermiştir. Peki, bu kanuna aykırı gösteri ve yürüyüşleri nasıl engelleneceği… Bu da, yine, 2911 sayılı Kanun’da yer bulmaktadır.İçişleri Bakanımız Sayın Muammer Güler, polise bu hadiselerle ilgili bir genelge göndermiştir. Bu genelgede de özellikle şunu söylüyor: Gösteri ve yürüyüşte sivil vatandaşlarımızın, gerçekten hukuka uygun şekilde bu eylemlerini dile getirenlerin gazdan olumsuz etkilenmemesi anlamıyla bu genelgede özellikle gaz ve mühimmatın kullanılacağı konusunda sesli yayın ve araçlarla duyuru yapılacak. Gazlı müdahaleden önce, su püskürtücü panzer ve TOMA’lar kullanılacak, okul, hastane varsa kullanılmayacak.

GENELGE GÖNDERİLDİ

Gaz kullanmadan önce darbe etkili savunma tüfeğinin ara silah olarak kullanılması, gazların etki alanı dâhilinde okul, hastane, kreş, huzurevi gibi kuruluşlar bulunup bulunmadığına dikkat edilmesi, müdahale edilecek grubun yaşlı, kadın, engelli gibi profillerin dikkate alınması, kapalı mekânlarda ve özellikle spor alanlarında gaz, el bombaları, gaz fişeklerinin kullanılmaması, gazlı müdahalelerde olayın uzun sürmesi hâlinde gaz kullanımına bir süre ara verilmesi, çevreye ve güvenlik güçlerine karşı saldırı veya direniş olmadıkça gazlı müdahaleden kaçınılması, direniş ve saldırısına son vermiş kişi veya gruplara karşı kesinlikle gaz kullanılmaması, orantısız güç ve aşırı gaz kullanımları iddialarını önlemek için, müdahale ve gözaltı işlemleri kamerayla kayıt altına alınması, müdahale sonrası gaz sarfiyatı belirlenecek kontrolün sağlanılabilmesi, keyfî hareketlerin önüne geçilmesi ve mutlaka gaz mühimmatı kullanan personelin ve sorumlu amirin tutanak tutması zımninde bir genelge göndermiştir.

“YETKİ VE ARGÜMANLAR MEŞRU GÖRÜLMÜŞTÜR”

Nitekim, AGİT, ifade özgürlüğünün temel bir hak olduğunu, vatandaşların sorumluluk çerçevesinde hareket etmeleri gerektiğini, İstanbul`da yaşanan hadiseleri dikkatli bir şekilde takip ettiklerini… “AGİT olarak barışçıl bir toplanma ve kendini ifade etme hakkını destekliyoruz. Kişilerin ayakta durarak, oturarak, konuşarak veya şarkı söyleyerek temel toplanma hakkı ve serbestçe kendilerini ifade etme hürriyetlerine saygı duyulmalı, ancak aynı zamanda Hükûmetin de asayişi sağlamak vazifesini ve Vandallığı ve şiddeti tahrik edici uygulamalarına orantılı şekilde müdahale etmesi de çok önemlidir.” diyerek Gezi Parkı’nda polisin kullandığı yetkileri ve kullandığı argümanları meşru görmüştür.

“ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER VAR”

Göz yaşartıcı gazlarla ilgili, yine, burada, gaz mühimmatlarının çeşitleriyle ilgili uluslararası sözleşmeler var. Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne biz katılmışız. Yine, Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu`nun 3’üncü maddesi “Polisin direnen kişilere karşı veya eşya üzerinde bedenî kuvvetin dışında kullandığı kelepçe, cop, basınçlı su, göz yaşartıcı gazlar ve tozlar, fiziki engeller, polis köpekleri ve atları ile sair hizmet araçlarını ifade eder.” demektedir. Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yapmış olduğu yargılamalar neticesinde vermiş olduğu kararlara göre de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi söz konusu gaz mühimmatlarının kullanımının insan haklarının korunması bakımından herhangi bir engel teşkil etmediğini de ifade etmiştir.

“TABİ Kİ KARŞIYIZ…”

Eğer Gezi Parkı’yla ilgili hadiselerde kullanılan gazların kullanımı noktasında bizim görüşlerimiz soruluyorsa, tabii ki, biber gazının kullanılmasına karşı olduğumuzu, ancak biber gazı kullanımının da kanuna aykırı planlanan ve kişilerin temel ve hak hürriyetlerini ihlal eder derecede Vandallığa varmışsa, en azından bunun önlenmesinde orantılı bir güç olarak kullanılması gerektiğine katılıyoruz.Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle ilgili düzenlemeler de ilan edilmiştir ve bu düzenlemeler de hukuka uygun bir şekilde geçerlilik kazanmıştır. Netice itibarıyla, biber gazının kullanılmasını tasvip etmiyoruz ancak biber gazı kullanılacak ortama da kişilerin saygılı olması ve bu ortamı, bu zemini oluşturmalarına gayret etmelerini diliyorum.” 



1

Ahmet Önal Hızlı Başladı

2

Erdoğan; Mehmet Kardeşimi Kucaklıyorum

3

Kırıkkale’nin Milli Şahsiyeti Hiçbir Şeyle Ölçülemez

4

Romanlar’dan Saygılı’ya Tam Destek

5

Saygılı : Sivil Toplum Örgütleri Bizim İçin Kıymetli

6

Ulusoy; 900 Araçlık Otopark Yapacağım

7

Baran; Saygılı'nın Yanındayız